Zamanın kaybolduğu insanlığın aynası sokaklar

0
72

Küreselleşen yeni dünyanın birden çok yüzü var. Bir yanı nimetler diyarı, bir yanı terk edilmeler ve vazgeçmeler cehennemi olarak gösteriyor kendini. insan yeniden biçimleniyor. Her şey çok hızlı bir evrim içinde birbirine benzemek için adeta zamanla yarışıyor. Neredeyse birbirinin aynı olan kentlerde, aynı paketlenmiş tüketim ve iletişim dünyasını paylaşır hale geldik. Birey olarak, kimliğimizle tarihimizden hızla vazgeçme sürecindeyiz. Aynılaşmadan yaşamı yeniden üretmek, tüketim olgusunun rüzgârına yelken açmadan var etmek ve bizden önce üretilmiş olana sahip çıkmak belki de bizi kendimizle yeniden yüzleştirecek yegâne yol.

Diyarbakır’da, zamanın anlamını yitirdiği mekânlar… Bizi hem bireysel, hem de insanlık zamanından koparan ve insanlık tarihiyle yeniden ilişki kurabilmemize yardımcı olan anıtlar, sokaklar, mahalleler, kaldırım taşlan… Tarihin izlerini belleğinde tutan, bize aktaran ve sınırlı insan halimizi aşmamıza olanak sağlayan yaşlı kent…

“Tek başına bir yazıtlar müzesi” olarak 12 değişik dönem yazıtlını günümüze taşıyan, ne zaman yapıldığı tam olarak bilinemeyen, Çin Seddi’nden sonra dünyanın ikinci büyük surlan olan Diyarbakır Kalesi ve zaman yolculuğunda ona eşlik eden diğer insanlık değerleri… Sadece Anadolu’nun değil, bütün İslam dünyasının en eski camilerin-den Ulu Cami, bugünün mimarlarım hayrette bırakan mimari yapısıyla Behram Paşa Camii, Hazreti Süleyman Camii, mihrabı ve minberiyle görkemli bir sanat yapıtı olan Fatih Paşa Camii, Safa Camii, İskender Paşa Camii, Alipaşa Camii, Nebi Camii ve daha niceleri… Mesudiye Medresesi, Zinciriye Medresesi, Deliller Hanı, Hasanpaşa Hanı ve üçüncü yüzyıldan bu zamana yarenlik eden Meryem Ana Kilisesi, ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmeyen Saint George Kilisesi, Surp Greogos Ermeni Kilisesi istanbul shopping tours

Suyla, insanla can bulan tarih: Hasankeyf

Yeryüzünde, bugüne kadar üzerinde hiçbir medeniyete ev sahipliği yapmamış iki nehir bulunuyor. Bunlardan biri çölden geçen Ürdün, diğeri ise derin ve kapalı vadilerden geçerek suyundan faydalanmayı ve yaşamı imkânsız kılan Amerika’daki Rio Grande. Ama bir nehir var ki, hangi medeniyeti toprak altından çıkarsak sulan damlıyor taşlarından, köklerinden. Ağırbaşlı ve mağrur…

Sadece doğanın değil, medeniyetlerin de yaşam suyu, Dicle…

Dicle’nin sulanyla hayat bulan ve insanlık tarihinin elinde şekillenen bir antik kent, Hasankeyf… Anadolu’nun tarihe şahitlik etmiş, binlece yıl insan eli ile dantel gibi işlenmiş, insan ve zamanın saldırılarına karşın “uygarlık kenti” sıfatını bugüne kadar taşımış on bin yıllık bir geçmişin izlerini taşıyan dev bir anıt Vapur İstanbul

İnsanlık tarihinin merkezi olan Hasankeyf, Hesna de Kepha, Hısn Keyfâ, Cepha, Kastron Piskephas adlarım almış tarih boyunca. Miladi 359 yılların-da bir Süryani piskoposluğunun merkezi olduğu bilinen Hasankeyf, milattan önce 3500 yıl boyunca Sümerler, Akadlar, Asurlar, Babiller, Medler, Persler, Büyük İskender İmparatorluğu, Selevkoslar ve Artlar gibi birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış. Milattan sonra ise Bizanslar, Sasaniler, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular ve Eyyübiler insanlık mirasını Hasankeyfe emanet etmiş.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz