Gentile Bellini, İstanbul’da bulunduğu süre boyunca yalnızca sarayda değil, şehrin farklı bölgelerinde de gezmiş, gözlemler yapmıştır. Bu kapsamda, bugün Hasırcılar Caddesi olarak bilinen, tarihî kaynaklarda Embolo Venetorum adıyla geçen eski Venedik yerleşim alanında da dolaşmış olması kuvvetle muhtemeldir. Bu bölge, geçmişte Bizans döneminde Venediklilerin yoğun şekilde yaşadığı bir yerleşimdi.
Bellini, burada harap durumda da olsa hâlâ ayakta olan bazı Venedik yapıları görmüş olabilir. Dönemin bazı kaynaklarına göre, bölgede birkaç Venedik kilisesi hâlâ varlığını sürdürüyordu. Bellini’nin gördüğü bu kiliselerin, Venedik’teki San Zan Degola veya San Giacomo dell’Orio gibi 11. ve 12. yüzyıl Orta Çağ mimarisi özelliklerini taşıdığı tahmin edilmektedir Osmanlı Sarayında Bir Gözlemci Giovan Maria Angiolello.
İstanbul Haritalarında Venedik İzleri
Yaklaşık 1480 yılına tarihlenen Vavassore’nin İstanbul haritasında, bazilikal planlı bir kilise çizimi yer almaktadır. Bu çizim, o dönemde hâlâ ayakta olan bir Venedik kilisesini yansıtıyor olabilir. Venedik yerleşiminden günümüze ulaşan en önemli kalıntılar ise eski yol akslarıdır. Özellikle Mısır Çarşısı, bu tarihî yolların üzerine inşa edilmiştir ve adeta geçmişin izlerini örten bir kabuk gibi durmaktadır.
Ayrıca, Balkapanı Hanı’nın bugün de kullanılan bodrum katının, fetih öncesinden kaldığı kabul edilir. Bu yapıların varlığı, İstanbul’da Venediklilerin bıraktığı mimari izlerin hâlâ sürdüğünü göstermektedir Sofia Day Trip.
Bellini’nin Sarayda Yaptığı Sanat Çalışmaları
Gentile Bellini, İstanbul’da yalnızca portreler yapmamıştır. Giovan Maria Angiolello’nun aktardığına göre, saray içinde bazı bölümlerin duvarlarına da resimler yapmıştır. Ancak bu resimler II. Bayezid döneminde hoş karşılanmamıştır. Angiolello’ya göre II. Bayezid, babası Fatih gibi resme olumlu yaklaşmamış ve Bellini’nin duvar resimlerinin pazar yerinde satışa çıkarılmasını emretmiştir.
Fatih Portresinin Yolculuğu
Bellini’nin en bilinen eserlerinden biri olan Fatih Sultan Mehmed portresi, önce Venedik’e, daha sonra da 19. yüzyılda Sir Austen Henry Layard aracılığıyla Londra’ya götürülmüştür. Layard, aynı zamanda bir kâşif, arkeolog, diplomat ve sanat eleştirmeni olarak tanınmaktadır. 1877–1880 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nda elçi olarak görev yapmıştır.
Layard, yaşamının son dönemlerini Venedik’teki Ca’ Cappello adlı evinde geçirmiştir. Bu ev, adeta bir sanat müzesine dönüşmüş ve Bellini’nin portresi de bu koleksiyonun parçası olmuştur. Layard’ın 1894 yılındaki ölümünün ardından, eşi Lady Layard, portreyi Londra’daki National Gallery’e bağışlamıştır. Bugün bu eser, NG3099 envanter numarasıyla müzede sergilenmektedir.







